30 Mar 2011

TIME IS MY EVERYTHING


 Terzi kendi söküğünü dikemezmiş, ne doğru bir laf!Stajerimiz Gözde sağolsun yine iphone'uyla çekti beni, çok kaliteli bir görüntü vermiyor ama idare ediyor. Eh bunlar son rahat zamanlarım yaza doğru işler yoğunlaşacak, baharın ve zamanın tadını çıkarmam lazım. Zamanın ne kadar önemli olduğunu son 4 yılda daha iyi anlamış birisi olarak, bende pek çok şeyi değiştirdiğini de gördüm. Mesela; işten çıktığımda eve ya da başka bir yere gideceksem oraya ulaşana kadar acayip hızlı yürüyorum, hatta öyle ki bazen insanlar sağa sola kaçışıyor :P neden? Bana ve hayatıma daha çok vakit kalsın diye. Evde daha çok vakit geçireyim, arkadaşlarımla daha çok vakit geçireyim ve boşu boşuna dakikalarımı yollarda geçirmeyeyim diye :) Konuşmalarımın bile hızlandığını farkettim, bir an önce kısıtlı bir vakitte söylemek istediklerimi aktarmaya çalışıyorum :)
Zamanım benim için çok değerli dostlar! Zaman benim herşeyim. Öyleyse günün anlam ve önemine uygun bir parçayla vedalaşalım. Ian Brown "Time is My Everything"

Blazer: Stradivarius

Oxfords: Local store/ Üçyol'da bir ayakkabıcıdan

Trousers/Pantolon: Mango

Shirt/Gömlek: Koton

Sleeveless tee/Atlet: Local bazaar/Perpa :)

Bracelets/Bilezikler: Local store/ Alsancak'da bir dükkandan
 
Belt/Kemer: Gift/Hediye
 
Wristwatch/Saat:Vintage, My mother's/Annem'den

29 Mar 2011

Vintage Spring

Dün dolabımı düzenlerken, annemin gençliğinden kalma bu hırkayı buldum.
Uzun süredir bekliyordu dolabımda giyilmek için. Şimdi tam zamanı dedim, çıkardım onu sandıklardan, baharda açmış çiçekler üzerinde... giyince çok mutlu oldum.
Cardigan/hırka: Vintage, Annem'den
Oxfords: local store/ üçyol'da bir ayakkabıcıdan
Skirt/etek: DIY
Rings/yüzükler: local store/ Bornova'da yol üzerinde bir dükkandan

15 Mar 2011

Bloguma Dokunma Kampanyası için Kanal35'e konuştuk!


Sevgili GUTU'nun aracılığıyla
İzmir'li bir kaç blogger olarak sesimizi Kanal35'ten duyurabildik.
Kanal35 muhabiri Ezgi Saraçoğlu'nun konuya olan duyarlılığı sayesinde
bir nebze olsun derdimizi anlatmayı başardık.

 Bu görsel GUTUvonka'dan aşırmadır.

Bloglar, yani sanal günlükler,
günümüzde sadece bir günlük olmaktan çıkmış, 
sanat, moda, ticaret, ekonomi, spor, müzik, sinema 
aklınıza gelebilecek her tür konuyla alakalı olarak
bilgi alabileceğiniz, insanların kendilerini en samimi, 
en dolaysız yoldan ve direkt olarak ifade edebildikleri
özgür bir platformdur.
Günümüz modacıları, artık bloglardan ilham alıyor,
insanlar bloglar sayesinde bir çok sanatçının çalışmalarına dakika dakika ulaşabiliyor, 
dünyadan en son haberleri okuyabiliyor,
binlerce insanın binlerce konu hakkındaki en samimi yorumlarını bloglar sayesinde, 
objektif bir şekilde değerlendirebiliyorlar.

Dolayısıyla bloglar önemli, bloglarımıza dokunulmasın!
Onlar bizim dilimiz,
kalemimiz...

Kanal35'le yaptığımız röportajı izlemek isterseniz,
buradan ulaşabilirsiniz.

1 Mar 2011

Blogger psikolojisi


Blogger kapatılacakmış, kapatın!
Fizy davalıkmış, davalayın!
Youtube artık aç kapa yalama olmuş!
Lastfm yalan olmuş!
Nereye kadar?
...
Bundan 100 yıl önce blogger mı vardı?
Hayır.
E peki?
...
Ama o zaman başka şeyler vardı yasaklanan...
...
Herşey yasaklansa da kimse ruhumu yasaklayamaz!
Yine çıkar, yine dolanır, yine konuşurum.
...
Ama sürü psikolojisinde değil
"Aa bak şurda bi kalabalık var, hadi oraya gidelim!"
Haydi hurraaa herkes oraya.
...
Hayır bu değil,
Herkes kendi fikirlerini savunsun başkalarınınkini değil
Bir şeyi savunacaksan ne olduğunu araştırıp anlayarak savun.
birlik ol,
ama
sürüden olma.
Herkesin yaptığının aynısını bilinçsizce yapma
bilinçli ol
farkında ol
copy-paste olma
sen de birşeyler söyle
kes yapıştır, bu iş bitmiştirle olmuyor
en cici blogger ödülü gibi değil bu
ciddi bir şey
oku
anla
sonra
paylaş
...
Bugün blogger kapatılır yarın facebook!
ama bu sefer başka bir platformda yine sesimi duyururum
bunun kaçışı yok.
yani böyle yasaklamaların hiçbir manası yok
insan istedikten sonra her yolla yapar yapacağını
zihniyeti değiştirmeli önce
yasaklar, engeller bir işe yaramaz.
bu şunun gibi bişey:
...
Delinin biri  şampuanı yemeye kalktı diye şampuanı yasaklamak,
sınıfta bir kişi yaramazlık yaptı diye bütün sınıfı falakaya yatırmak,
bir çuval inciri berbat etmek gibi bu!
...
Bu türden yazmayı sevmiyorum, çünkü beceremiyorum,
 bu ilk ve son en ciddisi olsun
bundan sonra umarım daha eğlenceli şeyler yazarım burada
blogger ömrüm kaldıysa tabii.








LinkWithin

Related Posts with Thumbnails