24 Nis 2011

Sanata sansüre hayır!

 Paris' teki Centre Pompidou koleksiyonundan eserlerin İzmir'de sergileneceği "Video Sanatı Koleksiyonu 1965-2010" başlıklı sergiden, politik nedenler gerekçe gösterilerek, Berat IŞIK, Erkan ÖZGEN ve Köken ERGUN isimli sanatçıların ayrılmaları talep edilmiştir. Bu sansür girişimini İzmir Fransız Kültür Merkezi direktörü Jean Luc Maeso ve K2 Güncel sanat Merkezi'nin yöneticisi Ayşegül Kurtel başlatmıştır ve bu duruma Centre Pompidou' da sessiz kalmıştır. 
Bu yüzyılda sanata sansürün olması, gelişmemişliğin ve çağdışılığın bir göstergesi olabilir ancak.


Aşağıdaki metin İzmir'li K2 sanatçı insiyatifi kurucuları arasında olan arkadaşlarımın, 2008 yılından beri K2 bünyesinde olmadıklarına ve bu sansürü kesinlikle kınadıklarına ait bir bilgilendirme metnidir.


Metin, Mehmet Dere'nin kişisel blogundan alıntıdır.


İzmir’deki K2 sanatçı inisiyatifinin kurucuları arasında olan ve 2003–2008 yılları
arasında yönetiminde çalışmış olan sanatçılar Elmas Deniz, Borga Kantürk ve Gökçe
Suvari olarak K2 Güncel Sanat Merkezi ve Ayşegül Kurtel ile çalışma ilgimizin
olmadığını, bu mekanda veya K2 ortaklığıyla yapılan projelerde yer almadığımızı
belirtiriz.


Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşenmiştir. Güncel sanatın İzmir’deki sınırlı
görünürlüğünü düşünerek K2’nin bizden sonra da devam etmesini istemiştik. K2 isminin
kullanılması ve mekanın bizler olmaksızın devam etmesinde bir sakınca görmedik, ancak
yakın zamanda yaşanan bir sansür girişimine Ayşegül Kurtel dolayısıyla K2 taraf olduğu
için verdiğimiz karara dair endişe duyuyoruz.


Paris’teki Centre Pompidou koleksiyonundan eserlerin sergileneceği, 6 Mayıs’da Fransız
Kültür Merkezi aracılığıyla İzmir’de, Ayşegül Kurtel’in tahsis ettiği Türk-Avusturya
Tütün Deposu’nda açılması planlanan Centre Pompidou, Video Sanatı Koleksiyonu,
1965-2010 başlıklı sergiden Berat Işık, Erkan Özgen ve Köken Ergun’un ayrılmaları
talep edilmiş, gerekçe olarak politik nedenler gösterilmiştir. İzmir Fransız Kültür Merkezidirektörü Jean Luc Maeso ve K2’nin yöneticisi Ayşegül Kurtel bu sansür girişimi
başlatmış ve duyarlılık göstermeyen Centre Pompidou da bu sansüre göz yummuştur.

K2 ile hiçbir ilgimiz olmadığını ve bu konuya duyarsız kalamayacağımızı beyan ediyoruz. Sorumluların yasakçı yaklaşımlarını kınıyoruz.

Bu girişimin ardından K2 ve İzmir Fransız Kültür Merkezi’nin Türkiye’yi daha iyi temsil
edeceğine inandıkları ulusal katılımlı bir sergi düzenlemeyi planladıklarını öğrenmiş
bulunmaktayız.

Tüm sanatçıları, bahsi geçen sansür girişimine ve ‘daha iyi’ temsiliyet
üzerinden gerekliliği açıklanan bu etkinlik tasarısına dair bilgilendirmek isteriz. Bu
nedenle sanatçılardan K2 ile çalışırken bu duruma dikkat etmelerini ve bu tarz bir ulusal temsil içeren sergiye katılmamalarını rica ediyoruz.

Eski K2 inisiyatifi adına , Elmas Deniz tarafından kaleme alınmıştır.

20 Nisan 2011

Metne destek veren eski inisiyatif sanatçıları: Tufan Baltalar, Nejat Satı, Merve Şendil, Esra Okyay, Başak Özkutlu.

13 Nis 2011

Bon Mod konserinde Buluşuyoruz!!


Güzel bir konser var, Bon Mod, hiç dinlemedim ama çok sevecekmişim gibi bir his var içimde. Konser arkadaşımın mekanında olunca da daha da gidilesi oldu benim için. Bir de tabiiki sevgili Nora Ashira 'nın arkadaşları organize ediyorsa ve o da konserde olacaksa daha da gitmek için sabırsızlandım :) Ve onun verdiği süper de bir fikir var:
Hey blogger girls konserde buluşmaya ne dersiniz?
Bence harika bir fikir!
hadi bakalım konserde görüşürüz artık!  muucuruxx ^___^

Bon Mod hakkında birazcık bilgi:
İsimlerini "iyi ruh hali" ile anlamlandıran Bon Mod, yüksek enerjili müziklerini punk vokallerle pişirip, bir parça 80'ler etkili elektro tozuna, bir parça da disko sosuna batırıyor.

Bon Mod, ilk kayıtlarının yer aldığı Chocolate Cheesecake EP'sini 2009 yılının Ekim ayında Remoov etiketiyle yurtdışında -iTunes, eMusic, Mediamarkt gibi online mp3 dükkanlarında- satışa sundu. Prodüksiyonu Bon Mod tarafından yapılan EP, büyük bir ki...tlenin ilgisini çekti ve grup, içinde Babylon, Ghetto, Indigo, Roxy, the Hall gibi önemli mekanların ve Adidas Street Festival, YTÜ Bahar Şenlikleri gibi çeşitli festivallerin yer aldığı uzun soluklu bir konser serüvenine başladı. İkili, kendi konserlerinin yanı sıra; Mylo, New Young Pony Club, Data, Ladytron, Fancy, Robots in Disguise ve Little Dragon gibi tanınmış DJ ve sanatçılarla da aynı sahneyi paylaştı.

Bon Mod'un sahnedeki enerjik ve kışkırtıcı tavırları İstanbul müzik sahnesinde kulaktan kulağa yayılarak grubun ilk yılında elliye yakın konser ve DJ set almasını sağladı. Grup bununla da kalmayıp, Ekim 2010'da Paris'in önemli elektronik müzik sahnelerinden biri olan Batofar'da ve hemen ardından Amsterdam şehrinin uluslararası sanatçıları ağırladığı Paradiso'da sahne aldı. Nefes kesen performansları sayesinde ikili, bu iki şehirde çalışmalarını sürekli takip eden önemli bir dinleyici kitlesi edindi.

Grubun ilk videosu, Stanbul, Aziz Kaya ve Ceyhun Kıvrıkoğlu yönetmenliğinde çekildi. Klipte, İstanbul'un her gün deneyimlediğimiz halleri grubun tatlı-sert yorumu ve renkli performansıyla ortaya koyuluyor. MTV, Dream TV, Number One Tv gibi önemli müzik kanallarında Ekim 2010'da yayına giren klip kısa sürede ses getirdi; Dream TV müzik listesinde 4. sıraya kadar yükseldi.

Dinleyicilerin heyecanla beklediği grubun ilk albümü Idolize Yourself, Remoov ve Topkapı-Universal etiketiyle müzik marketlerde.
kaynak:Rock'n Beer

4 Nis 2011

WALKING IN THE PARK

Havanın kapalı olduğu günlerden sonra güneşin pırıltılarını görmek ruhuma iyi geldi. Yağmuru ve kapalı havayı sevmeme rağmen bu hafta bunaldım sanki. Bir de nedense bütün hafta aynı şarkıyı dinlemek istedim, hiç durmadan! ( Beirut, "Gulag Orkestar" ) Zaman zaman olur bu bana. Eski bir parça olsa bile sürekli aynı şarkıyı açıp açıp dinler ve yine de doyamam.Bu hafta Fizy'nin açıldığı haberini de aldım ve daha da mutlu oldum, Blogger da açılsa artık! hiç fena olmayacak.

3 Nis 2011

Modacı Esin YILMAZ'ı kaybettik...

Modacı Esin Yılmaz vefat etti



Esin Yılmaz, tedavi gördüğü Ege Üniversitesi Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi'nde yaşama veda etti.
İstanbul'da dünyaya gelen, ilk ve orta öğrenimini bu kentte tamamlayan Esin Yılmaz ilk kez kestane ağaçlarının kabuklarıyla yaptığı tasarımlarla öğretmenlerinin dikkatini çekti. Yılmaz, 15 yaşından itibaren yanında eğitim gördüğü Nişantaşı'ndaki Rum terzinin yanından 1972 yılında ayrılarak İzmir'e geldi. 'Yaratıcılık, uygarlık, enerji ve hınzırlığın beşiği' olarak gördüğü İzmir'in Alsancak'ında atölye açtı. İlk defilesini Kız Yetiştirme Yurdu yararına gerçekleştirdi. 35 yıllık meslek yaşamında hep farklı olan Esin Yılmaz yalnız kendine benzedi. özgün tasarımlarını İzmir, İstanbul, ABD, Almanya ve Romanya'da sergileyen Esin Yılmaz, İzmir Ekonomi Üniversitesi ve Akademi Ege'de, Konak Belediyesi bünyesinde açılan kurslarda usta öğretici ve moda tasarımcısı olarak dersler, seminerler verdi.

Yakalandığı amansız hastalık nedeniyle çeşitli operasyonlar geçiren ve ilaç tedavisi de gören Esin Yılmaz, son olarak 3.5 ay önce Ege Üniversitesi Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi'ne kaldırılmıştı. Yılmaz, 1 Nisan Cuma günü akşam saatlerinde vefat etti.

Esin Yılmaz'ın cenazesi bugün Alsancak Hocazade Camii'nde öğle namazının ardından kılınacak cenaze namazı sonrasında toprağa verilecek.


kaynak: DHA

1 Nis 2011

★Starshine


★"Bir yıldızda yaşayan bir çiçeği seviyorsanız, geceleyin yıldızlara bakmak hoştur ve geceleri gökyüzüne bakarsın. Herşeyin çok küçük olduğu gezegenimi gösteremem sana.. belki böylesi daha iyi. Yıldızım senin için herhangi bir yıldız olsun. Böylece gökyüzündeki bütün yıldızlara bakmayı seveceksin.."★ le petit prince

Sevdiğim filmin sevdiğim müziği, Beck "Everybody's Gotta Learn Sometimes"

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails