20 Ara 2009

Lookbook- gri

Bayramdan kalma bu fotoğrafları daha yeni koyabiliyorum. Bayramda hemen hemen hiç evden çıkmadığımız için görüntüler evde çekildi :)
Hırka/Cardi: H&M (Alsancak'ta bir dükkandan)
Botlar/Boots: Deichmann
T-shirt: Koton (Erkek reyonundan s beden aldım, yakasını kestim. bunun üstüne bi de zımba taktım onu da sonra eklerim)
Elbise/Dress: Hatay'dan bir dükkandan/a shop from Hatay-İzmir ( etek gibi görünüyor ama elbisedir kendisi)

T-shirt nakış! diy-kiky projesi

Moralim çok iyi değil bugün ama dünden beri bu photoshopsuz, dar kapasiteli, yaşlı bilg.da (işyerinde 2sn.de yapabileceğim kadar basit şeyi) 3-5 fotoğrafı yanyana koyma çabalarım ve debelenmelerim nihayet picasa ile sonuca ulaştığı için biraz olsun moral buldum ve bir an önce yayınlamak istedim.
Bu t-shirt nakış olayının hikayesini de anlatayım, üzerindeki tasarımlar henüz okurken baskı resim dersi için yaptığım kolaj çalışmalarıydı. Sonra t-shirt üzerine de çok güzel duracağını düşündüm ve boyamak istedim. Bir şeye heveslendiysem hemen o an yapmak isterim, sabredemem ve o anda da kumaş boyası vs yoktu elimde bi milyoncudan aldığım iplik kutusunu gördüm ve yaptığım kolajdaki renklerin tıpatıp aynısı olduğu için nakış yapmaya karar verdim. Hem uzun sürüyor hem de elastik olmayan t-shirte yapılması gerekiyor, benim gibi sabırsızca yapmamamınızı tavsiye ederim.

19 Ara 2009

Colorful shoes! cicci ayakkabılar :))

Böyle şirine ayakkabılardan bende istiyorum lütfen! İstanbul' un gözünü seveyim ya ! ahhh ahh. yetti vallahi, ya pılımı pırtımı toparlayıp geleceğim artık alacağım bunlardan ya da eve kapanıp şu haftalardır aklımda olan bez babetlerimi çizgiromanlarla kaplama diy-kiky mi yapacağım! ay birşeyler yapmam lazım fena oluyorum yahu! Böyle şirine şeylerden giymek çoh mu bana hm ? sorarım size baylar bayanlarr ?! :( Buyrun bakalım CICCI COCCO görsel şölene..mucuh mucuhh..












18 Ara 2009

Pyramid Studs! Renk renk çeşit çeşit piramit zımbaa!


İzmir' de piramit zımbalardan bulma imkanı bu kadar mı zor yahu, sadece toptancılarda var onlar da satmıyor. Kim bilir başka nerde var ama ben bilmiyorum :(
Ehehe bu çaresizlikle beynim hemen uçuk hayaller kurdu yine; keşke şu piramitlerin içinde bir chip olsaydı da ben cep tel. den sinyal gönderince yerlerini tespit edebilseydim muauhaha :DD
İşte size boll bol çeşşit çeşşit zımbaa..bulabula ebayden buldum, İzmir de bulamazsam belki sipariş veririmm..

linki burada

15 Ara 2009

Bayıldım buna!

İşte yaratıcılık! hemmen denemek lazım versiyonlarını. Böyle yaratıcı şeylere bayılıyorum. ne kadar değişik olmuş öyle diil mi?? :)










işte burada buldum!

11 Ara 2009

Yaşam, aldığımız nefes sayısıyla değil, nefesimizi kesen anların sayısıyla ölçülür.

Mümin Sekman'ın KİGEM (Kişisel Gelişim Merkezi)' den aldığım bir maili paylaşmak istedim.

George Carlin Amerika´da 70 ve 80 li yılların bir komedyeni idi. Biraz ağzı bozuk olarak bilinirdi.
11 Eylül den (9-11) ve karısının ölümünden sonra şöyle yazmıştı.
Tarih içinde zamanımızın pradoksunu şöyle sıralayabiliriz : Daha yüksek binalarımız, ama daha kısa sabrımız var; daha geniş oto yollarımız, ama daha dar bakış açılarımız var. Daha çok harcıyoruz, ama daha az şeye sahibiz; daha fazla satın alıyoruz, ama daha az hoşnut kalıyoruz. Daha büyük evlerimiz, ama daha küçük ailelerimiz; daha çok ev gereçleri, ama daha az zamanımız var. Daha çok eğitimimiz, ama daha az sağduyumuz; daha fazla bilgimiz, ama daha az bilgeliğimiz var. Daha çok uzmanımız, ama yine de daha çok sorunumuz; daha çok ilacımız, ama daha az sağlığımız var. Çok fazla alkol ve sigara tüketiyoruz, çok savurganca para harcıyoruz, çok az gülüyoruz, çok hızlı araba kullanıyor, çok çabuk kızıyoruz, çok geç saatlere kadar oturuyor, çok yorgun kalkıyoruz, çok az okuyor çok fazla TV izliyoruz ve çok ender şükrediyoruz. Mal varlıklarımızı çoğalttık, ama değerlerimizi azalttık. Çok konuşuyoruz, çok az seviyoruz ve çok sık nefret ediyoruz. Geçimimizi sağlamayı öğrendik, ama yaşam kurmayı öğrenemedik. Yaşamımıza yıllar kattık, ama yıllara yaşam katamadık. Aya gidip gelmeyi öğrendik, ama yeni komşumuzla karşılaşmak için caddenin karşısına geçmekte sorunumuz var. Dış Uzayı fethettik, ama iç dünyamızı edemedik. Daha büyük işler yaptık, ama daha iyi işler yapamadık. Havayı temizledik, ama ruhumuzu kirlettik. Atoma hükmettik, ama önyargılarımıza edemedik. Daha çok yazıyoruz, ama daha az öğreniyoruz. Daha çok plan yapıyoruz, daha az sonuca varıyoruz. Koşuşmayı öğrendik, ama beklemeyi öğrenemedik. Daha fazla bilgiyi depolamak, her zamankinden daha çok kopya çıkarmak için daha çok bilgisayarlar yapıyoruz, ama git gide daha az iletişim kuruyoruz. Zaman artık, hızlı hazırlanan ve yavaş sindirilen yiyeceklerin; büyük adamlar ve küçük karakterlerin; yüksek kârlar ve sığ ilişkilerin zamanıdır. Günümüz artık, iki maaşın girdiği ama boşanmaların daha çok olduğu, daha süslü evler, ama dağılmış yuvaların olduğu günlerdir. Bu günler, hızlı seyahatler, kullanılıp atılan çocuk bezleri, yok edilen ahlakî değerler, bir gecelik ilişkiler, obez bedenler ve neşelendirmekten sakinleştirmeye hatta öldürmeye kadar her şeyi yapabilen hapların olduğu günlerdir. Vitrinlerde her şeyin sergilendiği, ama depolarda hiçbir şeyin olmadığı bir zamandayız. Öyle bir zaman ki teknoloji bu mektubu size getirebilir, siz bu içselliği ya paylaşmayı, ya da sil tuşuna basmayı seçebilirsiniz. Yaşam, aldığımız nefes sayısıyla değil, nefesimizi kesen anların sayısıyla ölçülür.

8 Ara 2009

Punk gelin!

Punk gelin damat nasıl olur derseniz işte böyle oluyor. fena da olmamış ben sevdim :D



3 Ara 2009

pull and gayer!

İzmir e İnditex grubu geldiğinden beri ( ilk açıldığında çalışmıştım da :) Pull and Bear mağazası sık uğradığım yerlerden birisi oldu. Fakat o da ne öyle?! Pull and Bear ' ın Pull the Metal isimli blogunda bu fotoğraflarla karşılaştım. Unisexmiş ? İyi parçalar var ama çoğu ubik geldi bana. Erkekler gelecekte böyle giyinecekse yandık. yorum sizin :D



platin rüya!

Dün gece rüyamda ne gördüm dersiniz? tabiiki yine saçlarım platin sarı oluyordu. Bu aralar rüyalarımda sabırsızlıkla gerçekleşmesini beklediğim ama bir türlü gerçekleşemeyen şeyleri görüyorum. Evet daha önce platin sarı oldu saçlarım ama şimdi tekrar istiyorum. Sanırım 5-6 ay sonra :/ Herneyse işte istediğim platin sarı saçlar...:)






2 Ara 2009

bayram sonu sıkıcı günler..

Bayram biteliii bakıyım hm tam bir gün olmuş, tüm bloglarda bunun sıkıntısını dile getirmişler, evet bayram bitti tatil bitti. Bu üzücü bir şey. Ama bu kadar çok çalışmasaydık tatilin ne anlamı kalacaktı ki değil mi? :D -polyanna dan inciler..-
Herneyse bayramda Forum BOrnova'ya gittim,alışveriş yaptım; çünkü bayram öncesinde mümkün olabilecek her an çalıştım, öncesi sonrası bu hep böyle de neyse. Bu yüzden ancak bayramda (tatil=boşluk) bi aralık bulabildim. Ve kendime soğuk havaları sıcak geçirtebilecek cinsten yeni ciciler aldım. Çok da hesaplı bir alışveriş oldu. Bir sonraki kayıtta fotoğrafları da eklerim. Bu arada kıyafet postlarım da var eski yeni...onları da yayınlıycam çok yakında. Öyle işte biraz üşengeç bir insanım ve psikolojime göre herşey değişebiliyor..(daha önce söylemiştim di mii?:) o yüzden şöyle bir hafta kadar yazamadım, üzgünüm :( Ama çok yakında tekrar görüşücez...

24 Kas 2009

acil kurtarma!



Bir platin sarı saç hayranı olarak, saçlarımı eninde sonunda platin sarı yapıp yapıp yupranunca da tekrarr kendi rengine boyatıyorum, böyle bir kısırdöngü içinde geçiyor zaman.. bir kaç ay önce tekrar platin olayım dedim, bu sefer beklediğim gibi olmadı, saçlarım çokkk yupprandu hem de nasıl! üstelik çok kötü turuncu gibi birşey oldu, sarının yanından bile geçmiyordu. ben de küllü bişiler boyadım rengi biraz normale dönsün diye. Öyle de 1 ay idare edip yine kahverengi yaptımm..Bu arada da yıpranmış saçlar için bakım ürünleri araştırdım tabii harıl harıl. Ve bir ürün keşfettim "Schwarzkopf Professional BONACURE Hairtherapy Repair Rescue". Acil saç kurtarıcı :)) tam benlik dedim. Bu ürünün şampuanı, bakım kürü, yıpranmış saç uçları için kırık uç önleyici vs.. birçok ürünü var. Yıpranmış, rengi açılmış, röfleli saçlar için yazıyor.Sonuç; Esnek, sağlıklı, güçlü ve parlak saçlarla uzun süreli kalıcı güzellik :) gittigidiyordan çok uygun fiyata hemen sipariş verdim..Üçüncü kullanışımda gözlerime inanamadım, saçlarım resmen kendine geldi. Eğer benim gibi yıpranmış saçlardan püskül püskül lastik saçlardan şikayetçi olan varsa bu ürün saçları resmen eski haline geri getiriyor, saçlarım parıl parıl oldu hala inanamıyorum herkesslere tavsiye ederim. Bu ürünü keşfetmeme neden olan kişi de İstanbul'da ün salmış bir kuaför İlker Yavrutürk . İlk onun sitesinde görmüştüm. Aynı zamanda böyle dürüst ve işini seven bir insanı da tanımış oldum. Bence böyle bir kuaför, böyle bir insan heryerde olmalı..:)

23 Kas 2009

diy- kiky bir pazar günü daha bitti kii

Bir pazar gününü daha geride bıraktıkkk.. hayırlısı olsun, yarın işbaşı, bu arada biriktirdiğim kiky ler var onları da ilerleyen vakitlerde paylaşacağım. Arayı çok uzatmak istemiyorum ama çok da saçmalamak istemiyorum buralarda. Heryerde saçmaladığım yetmiyomuş gibin :) Okan Bayülden tv de, izlemeden yapamıyorum, iyi ki 3 gün 3 gece yaptı programı ve konuları durumları ayırdı medya zıplamaca..hedehödö diye iyi oldu. Herşey birbirine karışmıyo.
Bu hafta bayram haftası, tatil haftası, alışveriş haftası, fekatt lakin benim için aynı zamanda da işkence haftası, ne eti ne de kemiği seviyorum huh..kurban eti hele hiiiç gelemiyorum..napiyim çocukluktan işte , en yakın arkadaşım karagözü canllı canlı gözüm önünde...neyse işte öyle oluyo..şekli ete benzemeyen etleri gayett güzel yiyorum ama; köfte, sucuk, mucuk..arada bi proteinimi alıyorum yanii..yanlış anlaşılmasın, vegeterianımsı değilim ;) herşeyi de yerim hmh bir tek o sulu sulu etler görmiim duymiim yeter..ammann iyi ki o eski kurban bayramı manzaraları yok artık içim daha bi kötü oluyodu. herneyse hepinize boll yıldızlı haftalar diliyorummm *

22 Kas 2009

Tayttan yarasa kollu bluz yapımı

İlk diy projemi paylaşıyorum sizlerle. aslına bakarsanız diy demek pek hoşuma gitmiyor, (açılımını bilmeyenler varsa ki ben ilk öğrendiğimde bilmiyordum yazayım: do it yourself! ) herneyse ne diyordum, evet diy demek hiç hoşuma gitmiyor aslına bakılırsa, türkçesi varken diy bana sempatik gelmedi o yüzden türkçe kullanıcam :) kendin yap proje, ya da kendi işini kendin yap = kiky de diyebilirim ileri ki zamanlarda ya da diy demeye de devam edebilirim amaann ne çok uzadı hıh asıl meseleye geçiyorumm..
Bu aralar kişisel blogumu yeni açtığım için geçmişte yaptığım kiky lerimi paylaşmak istedim ( çünkü siz eski görüntülerlen meşgul olurken zaman kazaniim de yeni kiky ler yapabiliim diye çaktın köfteyii ;) İlki tayttan yarasa kollu bluz yapma.
1- Öncelikle eski, giymediğiniz ve size büyük gelen taytınız varsa -özellikle daha iyi olur- saklandığı yerden çıkarıyorsunuz. not: ben ablamın 80 lerden kalma dizüstü çizgili taytını yapmıştım az sonra göreceksiniz zaten ;)
örnek bir tayt fotosu koyuyorum , bu kiky i ben 3-4 sene önce yaptığım için o zaman yapılış aşamalarını da çekmeyi akıl edememiştim.


2- Diz üstü tayt bulmak bu zamanda zor olduğu için sizin elinizdeki uzun taytlarda olur, örnek fotoğrafı da bu yüzden uzun bir tayt seçtim. Uzun taytınızı dizüstünden kesiyorsunuz işaretli yerlerden.



3- daha sonra başaşağı çeviriyorsunuz ve işaretli yerlerden dikişlerini açıyorsunuz.



4- gerekli ufak tefek rötuşları yapıp üstünüze geçiriyorsunuz. ta taaa işte yarasa kollu bluzunuz!




LinkWithin

Related Posts with Thumbnails